TARİH
MCMLXXXI
GÜN
1 OCAK
ŞU AN NEREDE
İSTANBUL
“Bakmakla görmek arasındaki fark nedir?” diye sormuşlar Mevlana’ya…
Cevaplamış: “Senin baktığına herkes bakıyor; ama ya görebildiğini herkes görebiliyor mu? Aralarındaki tek fark sensin…”
Aslında hepimiz bakarız. Ama ne kadar görürüz? Veya ne kadarını? Baktığımızda gerçeği mi görürüz yoksa baktığımızla ilgili bir gerçek mi üretiriz?
Cevaplamış: “Senin baktığına herkes bakıyor; ama ya görebildiğini herkes görebiliyor mu? Aralarındaki tek fark sensin…”
Aslında hepimiz bakarız. Ama ne kadar görürüz? Veya ne kadarını? Baktığımızda gerçeği mi görürüz yoksa baktığımızla ilgili bir gerçek mi üretiriz?

Görmek, anlamlandırmak demektir. Baktığımızda ânı gördüğümüze inanmak isteriz ama aslında gördüğümüz hatıralarımız, kaygılarımız, hayallerimiz, korkularımız, isteklerimiz, özlemlerimiz. Baktıklarımızda aslında gördüğümüz şey nesneler değil, bizim o nesnelere yüklediğimiz anlamlar ve duygulardır. İşin özünde yaşanmışlıklar…
Demek ki neymiş görmek; bakmaktan çok, bakışa muhtaçmış. Çünkü bakmak gözün işidir, görmek kalbin…
Demek ki neymiş görmek; bakmaktan çok, bakışa muhtaçmış. Çünkü bakmak gözün işidir, görmek kalbin…